1 Ekim'den bu yana Varşova'da bir kira grevi söz konusu. Vahim koşullarda yaşayan bir kaç yüz kişi, greve katıldı ve direniş topluluklarını oluşturabilmeyi ve şehrin kamusal barınma politikasında bir reformu ümit ediyorlar.
Grev çağrısı barınma hakkı mücadelesinde ve kentsel dönüşüm karşıtı çabalarda aktif bir şekilde çalışan ZSP-IWA tarafından yapıldı. ZSP'nin politikanın değişmesi için bir çok pratik talebi var, ancak sonuçta kamusal barınma hakkının halkın doğrudan katılımıyla gerçekleştirilmesini savunur. Grev, mahalleler arasında daha yatay yapıları inşaa etmek için halk içerisinde bir çok toplantı eşliğinde gerçekleştirilmektedir.Varşova'da Barınma
Varşova'daki barınma durumu oldukça karışıktır. WWII sırasında çoğu ev Nazi'ler tarafından yok edildi. Ardından, Polonya halk Cumhuriyeti hükümeti kitlesel ölçekte kamusal barınma oluşturdu. Tahrip edilmemiş olan bir çok ev tamamen kamulaştırılmak üzere geri alındı. Şimdi yeniden özelleştiriliyorlar – mirasçılar, sahtekarlar veya hasarları ödemiş olan yatırımcılar tarafından. Şimdiden belediyenin varolan kiracılara yer göstermeksizin neredeyse 900 bina özelleştirildi. Şu an mahkemede neredeyse 10,000 There talep var. Özelleştirme muazzam kira artışlarını ve evlerden tahliye etmeleri beraberinde getiriyor.
Bu büyük ölçekli bir sorundur, ama dahası da vardır. Kiralar geçen sene %200-300 artmıştı. Şehirler de borçlulara %300 ceza oranını dayatıyor. Bazı semtlerde, insanların %40-60'ı borç altına girdi. Ceza oranları bunu arttırıyor ve bu insanların geleceğinin sadece tahliye edilmesini garanti altına alıyor. Diğer problem ise kamusal barınmanın vahim koşuludur; halen ısınma sistemi, katlarında gazı ve tuvaletleri olmayan ve yıkılan bir çok bina var. Şayet bu binalardan herhangi birisi onarılıyorsa, bu genellikle başka yerde evi olan orijinal veya kendi dairelerini yeni kaybetmiş olan kiracılarıyla kentsel dönüşüm amacıyladır. Nihayetinde, kamusal barınma hakkı için tanımlanan gelir kriterleri tamamen gerçek dışıdır. Halkın büyük bir kısmı kamusal barınma hakkı kazanamaz (ya da eğer kazanırlarsa, yıllarca hiç edinemeyecekler). Ve piyasadaki kiralar da çok yüksek. Bunlar gayrimenkül spekülasyonu tarafından övünç duyulmaktadır ; İspanya'daki balonun patlamasının ardından kapitalistler burada aktivitelerini arttırdılar.
Binlerce aile kendilerini tamamen vahim koşullarda buldular ancak bu sorunların sadece başlangıcı. Bir şeyler değişmezse eğer, durum özelleştirme artarsa daha da dramatik hale gelecektir.
Kiracılar ve Diğer Taban Hareketleri
Ne yazık ki, taban hareketleri Polonya'da halen güçsüz. Bazı küçük zaferlerle sonuçlanan tutarlı eylemler olmasına rağmen, gerçek bir derin değişim için gereken ölçeğe sahip değiller. Bunlar çoğunluklar yapısal değişimlerden çok bireysel durumlardır. Mahallelerdeki yatay yapılar düşüncesi çok yaygın değil, mücadele düşüncesi geçişle birlikte ölmüş gibi daha iyi bir toplum hayali hayat mücadelesi ve alışveriş merkezleriyle yer değiştirmiş durumda. Bu nedenle, biliyoruz ki grev, en azından başlangıçta, faaliyet alanında kısıtlanamazdı. Katılan çoğu insanın adeta başka seçenekleri yoktu.
Talepler
Kiracılar geçen seneden bu yana bazı talepler için mücadele veriyorlar. Politikacılara ve yöneticilere karşı bir çok doğrudan eylem gerçekleşti. ZSP militanları bu mücadelenin etkili bir parçası oldu çünkü bizler doğrudan eylemin kibarca kulisçilik yapmaktan daha etkili olduğunda ısrar ediyoruz. Bir çok kez Belediye Konseyini yarıda kestik veya taleplerimizi kazanmak için işgaller gerçekleştirdik. Nihayetinde şimdi belediye oylamasının esaslarımıza dair olmasını ve en azından kiracıların da karar alma süreçlerine katılma zamanıdır. (ZSP elbette politikacıların kalıcı olarak defedilmesini tercih eder.) Belediye Konseyinde doğrudan eylem yoluyla iki özel oturumu kazandık ve promlemlerin ve esaslarımızın kanıtlarının sunumunu yaptık – sonuçsuz. Değişimin politikacılardan değil tabandan gelen halk hareketi tarafından geleceğini biliyoruz. Bizler direnişe geçip belirleyici ve zor eylemler gerçekleştirdiğimizde kazanacağımız argümanlarımızı güçlendirmiş ve politikacıları ifşa ettiğimiz kiracılarla birlikte bu süreci gerçekleştirdik. Bu, grevin başladığı başarısız ikinci oturumundan sonraki gün gerçekleşti.
Grev
Grev başta radyoda ve haberlerde büyük bir mevzuydu ancak derhal medyaya sansürü dayatıldı, bunu yaymak isteyen gazetecilerin yazdıkları basılmadı. Daha sonra, grevcilerin çoğunluğu açık bir şekilde eylem yapmaktansa bir şeyleri üstü kapalı gerçekleştirmeyi tercih etmeye başladılar. Bu şeyler eylemin karakterini biraz değiştirdi ve en azından şimdilik, genellikle mahallelerde işleyen bir koordinasyonu, özellikle de tahliye karşıtı ağları yaratmaya çalışıyor. Bir kaç dairenin işgal edilmesine teşvik edildi ve binala açıldı. Bizler insanları bu faaliyete daha çok katmaya çalıştık ancak korkuyorlar ve halen kendilerini güçsüz hissediyorlar. Bununla birlikte, bu süresiz bir eylemdir ve zaman için yayılacağını umud ediyoruz.
Bazıları kiracıların protestosunu veya grevini destekleyen afiş ve pankartlar astılar. Bir kaç mahalle protestosu gerçekleşti. Toplantılarda, seçim kampanyası olaylarında, sokak blokajları ve Belediye Binasının işgalinde aksaklıklar da oldu. Mahallelerde sürekli toplantılar var, çok zaman alıyor ve yavaşlatan bir süreç.
Daha önce sonuç vermiş olan tek doğrudan eylem, Varşova'nın merkez bölgesindeki mahkemede yeniden özelleştirme talebi olan 1500 binanın bir rapor listesini bulduğumuz zamandı. Kiracılar grubumuzun gazetede ve Belediye Konseyindeki oturumlar sırasında resmi olarak talep etmiş olmasına karşın, belediye yalan söyledi ve böyle bir listenin olduğunu inkar etti. Liste Belediye Binasında kaybolduğu zaman, tüm o binalara listeyi dağıttık ve şok olmuş mahalle sakinlerinden gelen yanıtlar sel oldu. Belediyenin bu bilgiyi yayınlamasını uzun zamandır istiyorduk. Şimdi Belediye, tehdidimizle bu dökümanları elde edip ifşa etmemizi ve bu listeyi internette yaymaya karar vermemizi sağladı. Şimdiye dek, mahalle sakinleri, binaların yeniden özelleştirilmesinden sonrasına kadar bu olaylardan haberdar değildi, bu nedenle sürece karşı çıkmak için hiçbir şansları yoktu. Kiracılar grubumuz insanların bilgi edinmesine yardımcı oluyor (bu aşırı derecede zor bir iştir). Sonuç olarak, Eylül'de, Varşova'da ilk kez, hileli bir özelleştirmeyi durdurmayı başardık, böylelikle çok da mükemmel olmasa da, özelde halen daha ucuz olan yüzlerce insanın kamusal barınma hakkı korunmuş oldu.
Grev çağrısı barınma hakkı mücadelesinde ve kentsel dönüşüm karşıtı çabalarda aktif bir şekilde çalışan ZSP-IWA tarafından yapıldı. ZSP'nin politikanın değişmesi için bir çok pratik talebi var, ancak sonuçta kamusal barınma hakkının halkın doğrudan katılımıyla gerçekleştirilmesini savunur. Grev, mahalleler arasında daha yatay yapıları inşaa etmek için halk içerisinde bir çok toplantı eşliğinde gerçekleştirilmektedir.Varşova'da Barınma
Varşova'daki barınma durumu oldukça karışıktır. WWII sırasında çoğu ev Nazi'ler tarafından yok edildi. Ardından, Polonya halk Cumhuriyeti hükümeti kitlesel ölçekte kamusal barınma oluşturdu. Tahrip edilmemiş olan bir çok ev tamamen kamulaştırılmak üzere geri alındı. Şimdi yeniden özelleştiriliyorlar – mirasçılar, sahtekarlar veya hasarları ödemiş olan yatırımcılar tarafından. Şimdiden belediyenin varolan kiracılara yer göstermeksizin neredeyse 900 bina özelleştirildi. Şu an mahkemede neredeyse 10,000 There talep var. Özelleştirme muazzam kira artışlarını ve evlerden tahliye etmeleri beraberinde getiriyor.
Bu büyük ölçekli bir sorundur, ama dahası da vardır. Kiralar geçen sene %200-300 artmıştı. Şehirler de borçlulara %300 ceza oranını dayatıyor. Bazı semtlerde, insanların %40-60'ı borç altına girdi. Ceza oranları bunu arttırıyor ve bu insanların geleceğinin sadece tahliye edilmesini garanti altına alıyor. Diğer problem ise kamusal barınmanın vahim koşuludur; halen ısınma sistemi, katlarında gazı ve tuvaletleri olmayan ve yıkılan bir çok bina var. Şayet bu binalardan herhangi birisi onarılıyorsa, bu genellikle başka yerde evi olan orijinal veya kendi dairelerini yeni kaybetmiş olan kiracılarıyla kentsel dönüşüm amacıyladır. Nihayetinde, kamusal barınma hakkı için tanımlanan gelir kriterleri tamamen gerçek dışıdır. Halkın büyük bir kısmı kamusal barınma hakkı kazanamaz (ya da eğer kazanırlarsa, yıllarca hiç edinemeyecekler). Ve piyasadaki kiralar da çok yüksek. Bunlar gayrimenkül spekülasyonu tarafından övünç duyulmaktadır ; İspanya'daki balonun patlamasının ardından kapitalistler burada aktivitelerini arttırdılar.
Binlerce aile kendilerini tamamen vahim koşullarda buldular ancak bu sorunların sadece başlangıcı. Bir şeyler değişmezse eğer, durum özelleştirme artarsa daha da dramatik hale gelecektir.
Kiracılar ve Diğer Taban Hareketleri
Ne yazık ki, taban hareketleri Polonya'da halen güçsüz. Bazı küçük zaferlerle sonuçlanan tutarlı eylemler olmasına rağmen, gerçek bir derin değişim için gereken ölçeğe sahip değiller. Bunlar çoğunluklar yapısal değişimlerden çok bireysel durumlardır. Mahallelerdeki yatay yapılar düşüncesi çok yaygın değil, mücadele düşüncesi geçişle birlikte ölmüş gibi daha iyi bir toplum hayali hayat mücadelesi ve alışveriş merkezleriyle yer değiştirmiş durumda. Bu nedenle, biliyoruz ki grev, en azından başlangıçta, faaliyet alanında kısıtlanamazdı. Katılan çoğu insanın adeta başka seçenekleri yoktu.
Talepler
Kiracılar geçen seneden bu yana bazı talepler için mücadele veriyorlar. Politikacılara ve yöneticilere karşı bir çok doğrudan eylem gerçekleşti. ZSP militanları bu mücadelenin etkili bir parçası oldu çünkü bizler doğrudan eylemin kibarca kulisçilik yapmaktan daha etkili olduğunda ısrar ediyoruz. Bir çok kez Belediye Konseyini yarıda kestik veya taleplerimizi kazanmak için işgaller gerçekleştirdik. Nihayetinde şimdi belediye oylamasının esaslarımıza dair olmasını ve en azından kiracıların da karar alma süreçlerine katılma zamanıdır. (ZSP elbette politikacıların kalıcı olarak defedilmesini tercih eder.) Belediye Konseyinde doğrudan eylem yoluyla iki özel oturumu kazandık ve promlemlerin ve esaslarımızın kanıtlarının sunumunu yaptık – sonuçsuz. Değişimin politikacılardan değil tabandan gelen halk hareketi tarafından geleceğini biliyoruz. Bizler direnişe geçip belirleyici ve zor eylemler gerçekleştirdiğimizde kazanacağımız argümanlarımızı güçlendirmiş ve politikacıları ifşa ettiğimiz kiracılarla birlikte bu süreci gerçekleştirdik. Bu, grevin başladığı başarısız ikinci oturumundan sonraki gün gerçekleşti.
Grev
Grev başta radyoda ve haberlerde büyük bir mevzuydu ancak derhal medyaya sansürü dayatıldı, bunu yaymak isteyen gazetecilerin yazdıkları basılmadı. Daha sonra, grevcilerin çoğunluğu açık bir şekilde eylem yapmaktansa bir şeyleri üstü kapalı gerçekleştirmeyi tercih etmeye başladılar. Bu şeyler eylemin karakterini biraz değiştirdi ve en azından şimdilik, genellikle mahallelerde işleyen bir koordinasyonu, özellikle de tahliye karşıtı ağları yaratmaya çalışıyor. Bir kaç dairenin işgal edilmesine teşvik edildi ve binala açıldı. Bizler insanları bu faaliyete daha çok katmaya çalıştık ancak korkuyorlar ve halen kendilerini güçsüz hissediyorlar. Bununla birlikte, bu süresiz bir eylemdir ve zaman için yayılacağını umud ediyoruz.
Bazıları kiracıların protestosunu veya grevini destekleyen afiş ve pankartlar astılar. Bir kaç mahalle protestosu gerçekleşti. Toplantılarda, seçim kampanyası olaylarında, sokak blokajları ve Belediye Binasının işgalinde aksaklıklar da oldu. Mahallelerde sürekli toplantılar var, çok zaman alıyor ve yavaşlatan bir süreç.
Daha önce sonuç vermiş olan tek doğrudan eylem, Varşova'nın merkez bölgesindeki mahkemede yeniden özelleştirme talebi olan 1500 binanın bir rapor listesini bulduğumuz zamandı. Kiracılar grubumuzun gazetede ve Belediye Konseyindeki oturumlar sırasında resmi olarak talep etmiş olmasına karşın, belediye yalan söyledi ve böyle bir listenin olduğunu inkar etti. Liste Belediye Binasında kaybolduğu zaman, tüm o binalara listeyi dağıttık ve şok olmuş mahalle sakinlerinden gelen yanıtlar sel oldu. Belediyenin bu bilgiyi yayınlamasını uzun zamandır istiyorduk. Şimdi Belediye, tehdidimizle bu dökümanları elde edip ifşa etmemizi ve bu listeyi internette yaymaya karar vermemizi sağladı. Şimdiye dek, mahalle sakinleri, binaların yeniden özelleştirilmesinden sonrasına kadar bu olaylardan haberdar değildi, bu nedenle sürece karşı çıkmak için hiçbir şansları yoktu. Kiracılar grubumuz insanların bilgi edinmesine yardımcı oluyor (bu aşırı derecede zor bir iştir). Sonuç olarak, Eylül'de, Varşova'da ilk kez, hileli bir özelleştirmeyi durdurmayı başardık, böylelikle çok da mükemmel olmasa da, özelde halen daha ucuz olan yüzlerce insanın kamusal barınma hakkı korunmuş oldu.
Mücadele sürecek!
ZSP Varşova
www.zspwawa.blogspot.com (İngilizce)
No comments:
Post a Comment